Dansa Davet- Jean Teulé

Jean Teulé, Dansa Davet kitabında, bireysel ruhsallıkla toplumsal ruhsallığının psikotik bir alanda keşiştiği ve bir salgın gibi bulaştığı bir süreci masalsı bir şekilde romanlaştırıyor. 14. ve 16. yüzyıllarda Avrupa’da gerçekleşen ‘dans vebası’ nın varlığından Engin Gençtan’ın ‘Hayat’ kitabı sayesinde haberdar olmuştum. Sonrasında araştırdığımda o dönemde Avrupa’da yaşanan ciddi ekonomik krizler, kıtlıklar ve dinsel baskıların en yoğun yaşandığı dönemler olarak kayda geçtiğini görmüştüm. Bu anlamda kitabı okurken hem gerçekliğin çok uzağında hem de gerçekliğin ta kendisi olduğunu hatırlayarak okumak zaman zaman zorlayıcı, insanlık ruhsallığının içindeki kırılgan çekirdeği görmek açısından tedirgin edici bir yerde oldu benim için.
.
Freud ‘Bilinçsiz’ (1915) makalesinde ” bireyler dayanılmaz travmatik deneyimlerde karşılaştıklarında bastırdıkları dürtüler ve çatışmalar semptomatik olarak bedende ortaya çıkabilmektedir” diye yazmıştır. Bu anlamda kontrolsüz bir şekilde dans etmek belkide bireylerin ruhsal sınırlarını aşarak bilinçdışı çatışmalarını fiziksel bir düzleme taşımasının sonucudur.
.
Peki nasıl oluyor da bütün şehir hatta Avrupa’daki bir çok ülkede bu yaşanıyor? Bunu psikotik bulaş kavramıyla açıklayabiliriz. Psikotik bulaş, bir kişinin ya da grubun, ruhsal gerçekliğinin diğerlerine aktarılmasıyla toplumsal düzeyde yayılmasını ifade eder ( Klein, 1946). Aynı şekilde kitapta da bir kişinin dansa başlaması, diğerlerinin bilinçdışındaki bastırılmış korkularını harekete geçirmiş ve kitlesel bir bulaşa dönüştürmüştür.
.
Marx yabancılaşma teorisinde, bireylerin üretim ilişkileri ve emeklerinden yabancılaştıklarında, ruhsal ve bedensel dengelerinin bozulacağından bahseder (Marx, 1944). Bu anlamda belkide bu toplumsal histeri sınıfsal eşitsizliklerin, dinsel baskıların bireylerin ruhsal dayanma gücünü aşarak bir tür ‘bedensel protesto’ ya dönüşmesidir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir